6 Şubat 2016 Cumartesi

KAYRA'YA GÖRE UYARLANMIŞ HARVEY KARP YÖNTEMLERİ

Ben Harvey Karp ismini biraz geç keşfettim.Kayra doğmadan önce okumayı çok isterdim. Hazırlıklarımı da ona göre yapardım. Şimdi etrafımda doğum yapacak birini gördüğüm anda hemen Harvey Karp kitaplarını mutlaka okumasını öneriyorum. Çünkü eğer zamanında okumuş olsaydım doğduğu andan itibaren Kayra'yı kundağın içinde uyuturdum,bunun için de doğru düzgün bir kundak edinirdim.Sonradan alışsın diye debelenmek zorunda kalmazdım.

Şimdi bu yazacaklarımı yazarken bile ben bunları sekiz sene önce neden bilmiyordum,neden bu kadar araştırmamıştım diye hafiften bir suçluluk duyuyorum.Arda doğup da eve getirdiğimizde annemle yaklaşık 3 hafta falan savaş halindeydim.3. haftanın sonunda yalnız kalmak istediğimi söyleyip herkesi gönderdim.Çünkü Arda sabaha karşı uyanıp uyumadığında ya da akşam üstleri uyumadığında,huysuzlandığında annem onu battaniyeye sarıp(kundak bile değildi),hafifçe salladığında Arda sakinleşip uyurken ben çocuğuma yanlış şeyler yapıyorsun,kundak yapıyorsun,sallıyorsun diye kadıncağıza söylemediğimi bırakmıyordum.O da beni Arda'nın o an için rahatladığına inandırmaya çalışıyordu.Ama tabi lohusalık hormonlarıyla beraber cinler sürekli tepemde olduğundan zaman zaman aşırı kırıcı olduğumda feci bir gerçek olarak önümde duruyor.

Sekiz sene sonra annem Kayra 40 günlük olana kadar benle kalıp sonra gitmişti.Sonra ben çok zor bir süreç geçirince 3.ayın sonunda yeniden gelip kapıdan içeri girdiğinde Kayra'yı sımsıkı kundak yapılmış şekilde beşikte sallanırken,tepesinde de beyaz gürültü çalarken görünce bir miktar şok yaşamasının nedeni sekiz yıl önce yaptıklarım ve söylediklerimdir heralde.

Niye böyle bir görüntüyle karşılaşmıştı; çünkü ben Harvey Karp'ın "Mahallenin En Mutlu Bebeğinin Uyku Kitabı"nı okuyup kendi çapımda bir aydınlanma yaşamıştım. Ayrıntılı yazmayacağım zira her yerde var ne yapılması gerektiği.Ben Tracy Hogg' da olduğu gibi bazı bölümlerde nasıl çuvalladığımı ama bebeğime göre nasıl uyarladığımı yazacağım.Şuna artık yüzde yüz inanıyorum ki her bebek farklıdır ve onları tek bir sistemle yola getirmek diye birşey yoktur.Aslolan onları gözlemlemek,anlamak,bildiğimiz yöntemleri onlara göre esneterek kendi bebeğimize ait özel çözümü bulmaktır(Öyle bir cümle kurdum ki okuyan beni olayları çözmüş,bitirmiş,köşemde oturup,sabaha kadar uyuyor sanır.Dün gece 2'den 4'e kadar ayaktaydım ben yahu.)Neyse kısaca Harvey Karp ne dedi?Ben ne yaptım?Ne yapamadım?Ama uyku sürelerini nasıl uzattım buyrun burdan okuyun.

Harvey Karp'a göre bebekler normal doğması gerekenden 3 ay önce doğuyorlar.Bu yüzden de 4.trimester diye adlandırdığı doğumdan sonraki ilk 3 aylık dönemde mümkünse bebeğimize anne karnındaki konforu aynen yaşatmamız gerektiğini anlatıyor ve okudukça anlıyorsunuz ki aslında ne varsa eskilerde varmış.Annemiz,anneannemiz çok ufak farklılıklarla doğruyu yapıyorlarmış.En başta dediğim doğmadan önce kitabı okumak daha iyi olurdu cümlesini bu yüzden kurdum.Doğar doğmaz uygulandığında çok daha kolay sonuç alınabilir.Ben Kayra'nın 3.ayı bitmek üzereyken okuduğum için kundak kısmında ciddi zorlandım,yapamadım ama çözüm buldum.

Anne karnındaki konforu yaşatmaya çalışma sebebimiz bebekteki sakinleştirme refleksini tetiklemek.Sakinleştirme refleksini doğanın ağlamayı durdurması ve uykuyu başlatması olarak tanımlıyor Harvey Karp ve bu refleksi tetiklemek için de  5 Kural Yöntemini öneriyor.5 Kural Yöntemi kısaca şöyle:

1-Kundağa Sarma:Karp'a göre sakinleşmenin ve uykunu yapıtaşıdır.Bebeğin kıpırdanarak kendini uyandırmasını engeller,anne rahmindeki gibi sıkı bir ortamda duruyormuş hissi verir.Teoride bu, pratikte ben yine kaldım tabi.Bu iş yenidoğanda çok kolay olur diye düşünüyorum ama ben Kayra'yı 3.aydan sonra uyku öncesi kundağa saramadım,çoook ağladı.Sabretsem belki susardı ama benim ağlama sesine tahammülüm yok,acayip geriliyorum,önce işkence yapıyormuşum hissine kapılıyorum,sonra çığlıkların şiddeti arttıkça sinirlenmeye başlıyorum,hiç gerek yok.Onun yerine uyutmadan önce yatağına kare bir örtüyü kundak yapacakmışım gibi hazırlayıp,uyuttuktan sonra örtünün ortasına yatırıp kollarını yana alıp çok sıkmadan örtüyü sabitliyorum.Çok başarılı bir kundak olmuyor,bir süre sonra kurtuluyor ama beyaz gürültüyle birleşince yarım saatten fazla uyumadığı gündüz uykularını oldukça uzattım,bazen  2 saate kadar kıpırdamadan uyuyor.6.ayın içindeyiz hala gündüz uykularında sarmazsam 5 dakikada uyanıyor.Çünkü eli,kolu,ayağı hiç durmuyor Kayra'nın,yüzüne vura vura kendini uyandırıyor,dün bizzat gözlemledim.

2-Yan ya da Karın Üzeri Tutmak:Ama yenidoğanlarda bu pozisyonda uyutmak değil sadece sakinleştirme refleksini harekete geçirip uyumasını sağlamaya yardımcı olmak amaç.Bebeklerin en kolay sakinleştikleri pozisyonlarmış bunlar.Gerçekten de öyle oluyor.İlk başlarda geceleri ağladığında babasının göğsünde yüz üstü yatınca sakinleşip uykuya dalıyordu.Hala da gece uyanıp uyumazsa emzirip babanın göğsüne veriyorum,orada uyuyor.Bozmuyorum şahsen uyuduğu pozisyonu.Ben de baba da sakin uyuruz,deli deli tabir edilen yatma şeklimiz yoktur.Uyuyoruz öyle çok şükür bazı geceler.

3-Susturma ve Sessizliğin Sesi:İşte benim kurtarıcım bu oldu.Şşşşş sesi ya da beyaz gürültü denilen anne karnındaki sesi taklit eden ses.Evet,biliyordum,duymuştum fön makinesiyle,elektrik süpürgesiyle bebek uyutanları ama kim çalıştıracaktı şimdi oda da fön makinesi falan.Uykusuzluğun tavan yapıp Harvey Karp'ı okuduğum o muhteşem gün ben telefonuma bir beyaz gürültü uygulaması indirdim.Sonuçta denemekle ne kaybederim ki dedim.Yatağa kundak bezini hazırladım,emzirme sandalyeme oturdum,beyaz gürültüyü açtım ve Kayra'yı yan tutup emzirmeye başlamamla Kayra'nın 10 dakika içinde uykuya dalması bir oldu,beşiğine yatırıp kundak yaptım,2 saat uyudu.Beyaz gürültü benim herşeyim oldu.O sesi duyunca Kayra uyuyacağını anlıyor,uyku sırasında meydana gelen diğer seslerden etkilenip uyanmıyor(şu yazımda evin tam karşısındaki camiden sözetmiştim.)En çok da Arda için iyi oldu.Çünkü Kayra uyurken evde sıkı yönetim ilan edip sürekli olarak herkesi evde sessiz olmaya zorluyordum,hele bir de es kaza gürülteden Kayra uyanırsa kıyamet koparıyordum,ama hepsi bitti.Bu konuda kafamın karışık olduğu tek şey ses seviyesi için duş sesi seviyesinde diyor Harvey Karp ve sesin yüksekliği çok mu az mı bazen bilemiyorum.O yüzden genelde uyuturken dikkati dağılmasın diye yüksek açıp sonradan oldukça kısıyorum.Tabi beyaz gürültüye rağmen birçok kez yarım saatte bir uyanabiliyor ya da dün gece olduğu gibi uykuya bir türlü dalamayabiliyor ama bunları uyguladıktan sonra uyku sürelerini çok çok azdan idare edebilir seviyelere çıkarttığımızı söyleyebilirim.Bir de bu yöntemi uygulayacaksanız başkalarının garip bakışlarının,amalı cümlelerinin sinirinizi bozmasına izin vermeyin.Kıvanç bile hala hergün bu gürültüye söyleniyor.Yapabileceğim birşey yok,o gürültü olmazsa başka bir çocuğun daha olduğu evde Kayra gibi çıt sesine uyanan bir çocuğun uyuması mümkün değil.

4-Sallama:Harvey Karp'a göre bebeği kucakta ya da güvenlik önlemleri alınmış bir salıncakta hafifçe sallamak da bebeğin sakinleşme refleksini harekete geçiren bir diğer unsur.Ben bu işi iki bebekte de emzirme sandelyesinde emzirerek çözdüm.Hafifçe sallanarak emzirirken uyutuyorum.Kayra bazen uyumamakta dirense de emzirmeden kucağımda tutup hafifçe sallanarak doğru uyku sinyallerini aldıysam 15-20 dakika içinde uyuyor.Bu emzirme sandalyeleri her ne kadar gereksiz gibi görünse de Arda'da kullanmaktan parçalanmış olduğu için Kayra'da doğumdan önce yeni bir tane daha edinmiştim.O sandalye harici bir yerde rahat emziremiyorum ve uyutamıyorum.Sadece emzirme ve uyku için kullandığımdan Kayra oraya oturur oturmaz uyku saatinin geldiğini de anlıyor bence.Onun dışında kucakta ya da ayakta hiçbir şekilde sallamıyorum.

5-Ve son olarak emme:"Emme ve ılık tatlı süt,sadece bebeğinizin karnını doyurup onu mutlu etmez,aynı zamanda beynindeki endorfinleri(beynin doğal afyonu)arttırır,uykuyu ve dolayısıylaa sakinleştirme refkesini tetikleyen triptofan selini tedarik eder."diyor Harvey Karp.Gerçekten de güzel bir uyku başlangıcı için en güzel yöntem emzirme ya da kucakta hafifçe sallanarak biberonla besleme bana göre.Kayra'nın beslenme ve uyku saatini birbirini takip edecek şekilde ayarlamaya çalışıyorum,yoksa uyutmakta çok zorlanıyorum.Dolu bir karın onu inanılmaz sakinleştiriyor ve gözleri kendiğinden kapanıyor.Emzikle ilgili de tavsiyeler  var kitapta ama Kayra'da oldukça uğraştım emzik emsin diye olmadı.4.aydan sonra da alışsın istemedim.Emziğin ilk 3 ay önemli olduğunu söylüyorlar.

Şimdi bize hep söylenen şu"emerken uyumaya alışmasın"sözü var ya o söz doğru olabilir.Gerçekten memeden ayrıldığı anda uyanan çocuklar vardır.Arda'da öyle olmadı.Ben Arda'yı hep emzirerek uyuttum o da hep geceleri kesintisiz uyudu.Kayra'yı başlangıçta emzirerek uyutamadım.Sonra o da emerek uyumaya alıştı ama geceleri çok sık kalkıyordu ve emmek istiyordu.Böyle bir alışkanlığın gelişmemesi için Harvey Karp'ın önerisi Uyandır ve Uyut Tekniği.Diyelim ki meme emerken uyudu yapacağınız şey onu yatağa koyarken 2-3 saniyeliğinede olsa uyandırmak,gözlerini açmasını sağlamak.Böylece yatağına konulduğunun farkında olacak,bir anlığına uyanıp yeniden uykuya dalacak ve böylece kendi kendine sakinleşmeyi, uykuya dalmayı öğrenecek.Eğer o sırada uyanır,uyumaz,ağlamaya başlarsa diğer aşamalar tekrar edilip bebek uyutulur ama yatağına koyarken mutlaka tekrar uyandırılır.Ben bunu kucağımda uyutup,yatağa koyup,kundak yaparken çözdüm zaten.O sırada ister istemez bir miktar uyanıyor ama hızlıca uykuya geri dönüyor.

Kısaca ben Kayra'yı uykuya yatırırken önce beyaz gürültüyü açıyorum,sonra emzirme sandalyesinde hafifçe sallanarak emzirip uyutuyorum,yatağına koyarken de kundak yapıyorum.6.ayda gündüzleri hala bu şekildeyiz.Artık geceleri uyku tulumuna koyup uyutuyoruz,çünkü bu aralar daha uzun(3-5 saat) uyumaya ve uyurken yan dönmeye başladı.Kundaktan çıkmak isterken uyanabiliyor artık.

Sonuç olarak bence Harvey Karp özellikle yenidoğanlar için çok güzel ipuçları veriyor ve kurtarıcı olabiliyor.Ben Kayra'nın uykusuyla ilgili işleri bu kitabı okuduktan sonra yoluna koydum.Evet hala geceleri kalkıyoruz,bazen az uyuyoruz ama öncesine göre çok yol aldık.Artık daha iyiyiz ve oturmuş bir rutinimiz var.

   Sevgiler....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder