7 Mart 2016 Pazartesi

PAZAR SABAHIYMIŞ GİBİ YAPMAK(MİM SORULARINA CEVAP)

Şu pazartesi sabahında evin bütün odaları hatta koridor da dahil kendi çaplarında bağımsızlıklarını ilan etmiş kalkın gidelim durumunda da olsalar,yemek yapmak zorunda da olsam,Kayra'nın yarım saatliğine mi yoksa 2,5 saatliğine mi uykuya daldığını bilmediğim dakikalarda ben pazar sabahı keyfi yapıp,yayılmak istiyorum.Haftanın geri kalanına sorunsuz devam etmek için buna ihtiyacım var.

2,5 aylık uzuuuun blog hayatımda mim ne demek 1 ay önce falan öğrenip,geçen hafta yeni yazı yazsa da okusam diye sabırsızlıkla beklediğim ve çok severek okuduğum Dukuju tarafından mimlendim.Sorular şöylemiş,cevaplar böyleymiş,buyrun...

1- Yakın çevrenizdeki insanlara blogunuzdan söz ediyor musunuz?
 
Hayır,etmiyorum.Var,birkaç kişi bilen,çok yakın bir arkadaşım da biliyor ama genelde söylemiyorum.Çünkü söylersem kendilerini okumak zorunda hissederler ki zorla okunmak istemem.Ayrıca daha rahat yazıyorum böyle.Bir de tanıdık birilerinin beni okumasından utanıyorum.Niye bilmiyorum.O yüzden instagramda bile yakın çevremi takip etmiyorum,yanlışlıkla linki görürler ve okurlar diye(Hasta mıyım neyim?)

2- Neden blog yazıyorsunuz?

Kayra uyumadığı için.Şaka ama gerçeklik payı var.Şöyle:Ben bu blog dünyasından bihaber kendi kendime takılan bir insandım.Sonra hamilelik çıktı.Birkaç bloğu takip etmeye başladım.Ama çok öylesine...Sonra Kayrik bir doğdu,benim hayat bir alt üst oldu.Ben kendimi sürekli internet tepesinde bebekle ilgili birşeyler okurken buldum.Uykusuz gecelerin bir sabahında Öğrenen Anne yi buldum mesela,süperdi.Daha birkaç tane var öyle.Sonra Dukuju...Bir baktım yalnız değilim aslında.Bir de bir sürü bebek eğitim kitabı falan okudum,uygulamaya çalıştım,yüzüme gözüme bulaştırdım.Bu arada sürekli kendi kendime konuşuyorum ne kadar çok salaklık yaptığımla ilgili.Yazsam mı falan derken en büyük olay i-na-nıl-maz teknoloji özürlü biri olarak kendi kendime "Kıvaaaanç"(kocam)diye bağırmadan bloğu açtım.E buraya kadar gelmişken yazmasam olmazdı.

3- İlk yazınız ile son yazınız arasında ne gibi farklar var?
İlk yazımla son yazım arasında daha 20 yazı var.Şimdi şöyle hani kendi ses kaydı insana korkunç gelir,"Benim sesim böyle mi,ya"diye panikler,dinleyemez ya(ya da benim öyledir)...İşte ben bir de buna ek olarak yayınla tuşuna bastıktan sonra yazımı dönüp okuyamıyorum.Korkunç geliyor.Hatta geçen gün ilk yazımı okumak istedim,rezillikti.Yarım saatte yazmış,bir kere kontrol edip yayınlamışım.Bir sürüüü hata vardı.Bir düzeltip,güncelledim ama kimbilir sonrakiler nasıl?Biraz düzgün Türkçeyle yazmaya çalışıyorum ama olduğu kadar.Onun dışında içerik olarak yoktur bir fark.İlk 2-3 yazı Kayra ve uyku üzerine,baymış olabilirim...

4-Blog yazmak normal yaşantınıza ne kattı?

Heyacan kattı.Arada sanki bir işim varmış gibi hissediyorum kendimi."Ama benim bu akşam yazmam gerek"falan diyorum,havalı oluyor.Aslında Antalya'ya taşındıktan sonra burda harika dostlar kazandık,İstanbul'a göre çok daha sosyalleştik ama doğum sonrası ekim-kasım gibi benim kendimi çok yalnız hissettiğim bir dönem oldu.Blog sayesinde yalnızlığım azaldı,evde oturup muhabbet edebileceğim güzel insanlar tanıdım,kendimi bulduğum güzel yazılar okudum.

5-Yakın arkadaşlarınıza blog yazmayı önerir misiniz?

Hayır,önermem.Çünkü bugüne kadar aramızda blog lafı geçmemişken "blog yazsana"desem,kendimi tutamayıp,ele veririm.Bir de bu içten gelen birşeydir,banane...

6-Hangi kaynaklardan ilham alıyorsunuz

Gördüğüm her güzellikten ilham alıyorum.Hahaha,şaka.Evde 8 yaşında ve 7 aylık kapı gibi iki tane ilham kaynağına ek,hafif dengesiz bir anne var.Yeterli bence...

7-Diğer blog sahipleriyle iletişim kuruyor musunuz?

Bulaştığım birkaç tane blog sahibi var,malesef.Yazılarında o kadar çok kendimi gördüm ki dayanamadım...

8-Rahatsız olduğunuz konular var mı?

Var,şu an çok rahatsızım mesela...çünkü teknoloji özürlüyüm.Kendi yazı fontumu kaybettim,düzeltemiyorum.Saçma sapan bir görüntü oldu.Kayra da uyandı uyanacak.Böyle yayınlayorum valla...Daha bunları yapamazken bloğumu daha özgün,daha albenili bir görsele kavuşturmak benim için şu an bir hayal olsa gerek...

Son not:Bu benim ilk mimlenmemdi.Bu yazıdan sonra sanırım beni okuyan birkaç kişi de kendi yollarına gidecekler.Herşey çok güzeldi...

 Sevgiler...

15 yorum:

  1. Gayet samimi, bıcır bıcır bir mim olmuş. Mimler sayesinde blogerları daha yakından tanıma fırsatı doğuyor. Blog işine gelince herkes doğuştan blogger doğmuyor. Yavaş yavaş öğrenirsiniz herşeyi zamanla acele etmeyin. Ben de çok eski sayılmam ama yardım edeceğim konular olursa seve seve yardım ederim. Görüşmek üzere hoşçakalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fazla samimi olmuş olabilir.Budur gerçekler.Yardım teklifi için teşekkürler.Kör topal bu hale getirdim.Uğraşacak zaman bulamıyorum aslında.Rahatlamak için blog yazıyorum ama iki arada bir derede...Sevgiler...

      Sil
  2. Bu mimle hepimiz birbirimizi daha yakından tanıdık...

    YanıtlaSil
  3. en çok eğlendiğim yazın oldu. ben de seni bulduğum için çok seviniyorum. farkında olmasan da yazı dilin çok akıcı, keyifli :D takipteyim hevesle.

    YanıtlaSil
  4. Teşekkür ederim...Yazarken ben de çok eğlendim.Zaman zaman kendime sorup cevapladığım sorulardı bazıları.Yayınladıktan sonra tekrar okudum bile:))

    YanıtlaSil
  5. dişçiler olarak genelde asık suratlı, korkulan sevilmeyen tipleriz ya.. hele bir de ben çoğumuzu burnu havada kendini beğenmiş buluyorum ( eminim dışardan bakanlardan bana da böyle diyenler vardır :P ) böyle içten samimi güzel bizden yazılar okumak süper oluyor, aynen devam bence de :) insan olduğumuzu hatırlıyorum :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla dışardan bakanlar bazen bana da öyle diyebilir.Bu yazıda sorular gerçekten çok hoşuma gitti,içimden ne geçiyorsa,ne düşünüyorsam onu yazdım ki yazılarımın hepsi mecbur öyle zaten.Bu samimiyetimi okuyan herkesin hissettiğini görüyorum ve çok mutlu oluyorum...sevgiler:))

      Sil
  6. gerçektende yazını çok begenerek okudum, sıcakkanlı ve çok neşelisin blogunu severek takipteyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Beğendiğine sevindim.Ayrıca adaşmışız,tekrar görüşmek üzere o zaman...sevgiler çok:))

      Sil
  7. Anne güncesinde bloğunuzu görüp, hemen geldim. Ve bloğunuzu çok beğendim. Bu arada ben küçükken dişçilerden çok korkardım. Sizin yazılarınızı görünce bu nasıl bir dişçi diye içimden geçirdim :) Dişçi dediğin asık suratlı ve insanın canını acıtan cinsten olması gerekmez miydi?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bu böyle bir dişçi işte.:))malzeme bu:))Şaka bir yana ben de çok korkardım dişçiden.O yüzden de hastalarımı hep çok iyi anladım,elimden geldiğince de korkularını yenmelerine yardımcı oldum.Ama 2 yıldır uzaktayım işimden.Kayracık biraz daha büyüsün dönücem inşallah...

      Hoş geldiniz bloğuma,sevgiler:))

      Sil
  8. Merhaba anne güncesinden geliyorum. Bloğunuzu sayesinde keşfettim:) Yeni yayın ve yorumlarda görüşmek dileğiyle:) takipteyim

    YanıtlaSil